CORONTİNA’NIN İŞÇİ-İŞVEREN İLİŞKİSİNE ETKİSİ

                                                                                         

Corontinada İşçi-işveren hakkı

Corontina Günlerinden Merhaba,

40 günü aşkın Covid-19 virüsü ile #Evdekal heşteki ile bazılarımız evde savaşırken bazılarımızda evde kalamayarak savaşmaya başladık. Evde kalamayanların ve evde kalıp hayatını idame ettirmeye çalışanların bu savaştan nasıl etkilendiklerini ele almak istedim ve geçtiğimiz günlerde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ilede emekçilerimizin haklarının neler olduğunu sorgularken bu konu üzerinde çalışan Av. Mustafa MÜJDE arkadaşımdan sizler için bu konuya açıklık getirmesini istedim.

Av. Mustafa MÜJDE arkadaşımın kalemiyle sizleri başbaşa bırakıyorum.

İlk olarak Covid-19 virüsten bahsetmek isterim. Hepimizin bildiği gibi Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Corona Virüs (Covid-19)olarak bilinmektedir. Güncel olarak bulaşan kişi sayısı 3 milyon kişiye ulaşırken, hayatını kaybedenlerin sayısı 243.024 kişi, iyileşenlerin sayısı da 1.102.551 kişiyi geçti. Azımsanmayacak rakamlara ulaşırken hala çocuk, genç, yaşlı demeden can almaya devam ediyor.

 Korona virüsün çabuk yayılacak mahiyette olması ve öldürücü sonuçlar doğurması sebebiyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” ilan edilmiştir. Virüsün sosyal etkileşim yoluyla kolayca bulaşabilmesi nedeniyle az sayıda işyeri çalışmaya devam ederken birçok işyerinde faaliyetler geçici bir süre durdurulmuştur. Covid-19 salgını elbette işverenleri de çok etkilemiştir. Ancak bu durumdan en fazla işçilerin etkilendiği hepimizce kabul görülen bir gerçekliktir.

 Ülkemizde asgari ücretin 2.324 TL olması işçilerin açlıkla mücadele etmekten öteye zor günler için birikim yapma imkanları olmadığının kanıtıdır.  Hepimiz için zor fakat işçiler için çok daha zor  geçen bu günlerde iş hukuku bağlamında  güncel bilgiler verip zihinlerde oluşan soru işaretlerinin giderilmesinde yardımcı olmaya çalışacağım.

PANDEMİ SÜRECİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDEN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR ?

İçişleri Bakanlığının yayınladığı genelgelerle birçok işyerinin faaliyeti durdurulurken çalışmalarına devam eden işyerleri de bulunmaktadır. Salgının oldukça fazla yayıldığı bu günlerde faaliyette olan işyerlerinde;

  • Çalışanların sağlığı işveren tarafından korunmalıdır.
  • İşverenin işçilerine karşı gözetim yükümlülüğü bulunmaktadır.
  • İşyeri temizliğinde gerekli özen gösterilmeli ; çalışanlara maske, eldiven,gözlük, tulum dağıtılmalı.
  • Çalışanların kolayca ulaşabilecekleri yerlere dezenfekte konulmalı ve kullanılması teşvik edilmelidir.
  • Virüsün bulaşmasını engellemek amacıyla sosyal mesafe (1,5 m)kuralına uyularak işçiler arasında mesafe olacak şekilde çalıştırılmalıdır.
  • Engelli, yaşlı, kronik hasta, gebe-emziren işçilerin evden çalışmaları sağlanmalıdır.

İŞYERİ FAALİYETİ DEVAM EDERKEN KARANTİNAYA ALINAN İŞÇİYE, İŞVERENİN  ÜCRET ÖDEME ZORUNLULUĞU VAR MIDIR?

İşyeri dışında korona virüs testi pozitif çıkan ve karantinaya alınan işçiye, işveren tarafından ücret ödenme zorunluluğu yoktur. Fakat son 1 yıl içinde 120 gün çalışmış ve sağlık  raporu da varsa Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kendisine geçici iş göremezlik ödeneği verilir .  Geçici iş göremezlik ödeneği raporun başladığı 3. günden ödenmeye başlar. Raporlu günlerde hastanede tedavi edilenlere ,  prime esas kazancının yarısı,  ayakta tedavi edilenlere ise 3’te 2’si oranında iş göremezlik ödemesi yapılır.

İŞYERİNDE KORONA VİRÜS TESPİT EDİLMESİ  DURUMUNDA İŞÇİLER NE YAPMALIDIR ?

  • Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan işçiler, işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir.
  • İşyerinde Covid-19 enfeksiyonun teyit edilmesi gibi ciddi ve yakın bir tehlike ortaya çıkarsa, tehlike giderilinceye kadar çalışanlar çalışmaktan kaçınabilir. Bu halde tehlike giderilene kadar iş durdurulsa dahi işverenler maaş ödemeye devam etmek zorundadırlar.
  • İşçiler, talep etmelerine rağmen işveren tarafından gerekli tedbirler alınmadığı durumlarda sözleşmeleri haklı sebeple feshedilebilir. Sözleşmeleri sonlanan işçiler kıdem tazminat haklarını alabilecektir.
  • İşçilerin işyerinde görevlendirmesi kapsamında Covid-19 salgınının bulunduğu bir yerde görevlendirilmesi sonucu ya da iş yerinde bir başka işçinin taşıyıcı olması sebebiyle enfekte olmaları iş kazası kapsamında değerlendirileceği,  işverenin bundan sorumlu olacaktır.

FAALİYETLERİ DURDURULAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞANLARIN  DURUMLARININ NE OLACAĞINA BAKALIM

7244 Sayılı yeni korona virüs (Covid-19) salgınının ekonomik ve sosyal hayata etkilerinin azaltılması hakkında kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunla 17 Nisan tarihi itibariyle 3 ay boyunca işverenler işçilerini işten çıkartamayacak. Bunun tek istisnası ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri durumları oluşturan nedenlerdir. İşveren yalnızca bu nedenlerle işçi çıkarabilir. Bunun dışında işçi çıkarmak yasaklandı.

 Bu durumda uzaktan çalışma, kısa çalışma ödeneği, ücretli izin ve ücretsiz izin gündeme gelmektedir.

KİMLER UZAKTAN ÇALIŞMA YAPABİLİR?

İşin niteliği gereği evden devam ettirilmesi mümkün ise işveren tarafından işçinin onayı alınmak şartıyla uzaktan (evden)  çalışma yaptırılabilir. Uzaktan çalışmada da işçinin ücret hakkı aynen devam eder.

 Taraflar arasındaki sözleşmede yol ve yemek ücreti varsa işçi evde çalışıyor olsa bile işveren sadece yol ücretini ödemekten kaçınabilecek, yemek ücretini ödemeye devam edecektir.

KISA ÇALIŞMA VE KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ ŞARTLARI NELERDİR?

4447 Sayılı Kanunun Ek Madde 2 göre genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde uygulanmak üzere “kısa çalışma” ve “kısa çalışma ödeneği” hakkında yasal düzenleme yapılmıştır.

  • Yasal mevzuata göre salgın hastalık nedeniyle karantina uygulaması, sokağa çıkma yasağı vb kararlar alınması halinde işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere  sigortalılara çalışamadıkları dönem için kısa çalışma ödeneği ödenebilir.
  • Kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için çalışan adına kısa çalışmanın başlamasından önceki son 3 yıl içinde adına 450 gün işsizlik sigortası primi yatırılmış olması ve son 60 gün iş akdine bağlı ve sigortalı olarak çalışmış olması şartı bulunmaktadır.
  • Kısa çalışma ödeneğine başvurmadan önce işveren tarafından işçiye 1 haftalık yarım ücret ödemesi yapılmalı ve aşamadan sonra kısa çalışma ödeneği için başvuru yapması gerekmektedir. Dolayısıyla kısa çalışma ödemeleri de bu bir haftalık süreden sonra başlamaktadır.

Kısa çalışma ödeneği tutarı aylık brüt kazancın yüzde 60’ı kadardır.

İşçi kısa çalışma ödeneğinden faydalandığı sürece sağlık imkanlarından yararlanabilecektir.

  • İşyerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller haricinde bir gerekçeyle işçilerin iş akdinin işveren tarafından feshedilemeyecektir.

Bahsetmiş olduğum sebep dışında iş akdi feshedilen işçi tazminatlarını talep edebilecektir.

ÜCRETLİ  İZİN VE ÜCRETSİZ  İZİN UYGULAMALARI

  • İşyerinde üretimin durması ya da önemli ölçüde azalması halinde çalışanların yıllık ücretli izinlerinin kullandırılması daha önceki kriz dönemlerinde de karşılaştığımız bir uygulamadır.

İşçi ücretli izindeyken ücretini aynen alacaktır.

  • İş Kanunu hükümleri gereğince yıllık ücretli izin verilmesi işverenin yönetim hakkı kapsamında bulunduğu için bu hususta işçinin onayına ihtiyaç bulunmamaktadır. Ancak işveren bu hakkını iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanmalıdır.
  • Fesih yasağı boyunca geçerli olacak düzenlemelerden biri de ücretsiz iznin işverenin yetkisiyle uygulanabilmesi. Fesih yasağı ile bağlantılı olarak işverene işçiyi kendi kararı ile ücretsiz izne ayırma hakkı verildi. Fesih yasağı olan 3 ay boyunca, işveren işçinin rızasını beklemeden işçiyi ücretsiz izne çıkarabilecek. İşçi bu süreç boyunca, işverenin onu ücretsiz izne çıkarmasını sebep göstererek iş sözleşmesini haklı nedenle feshedemeyecek.

İşçiler ücretsiz izinde oldukları süre boyunca sağlık sigortasından faydalanabilecektir.

  • Ücretsiz izne ayrılan, kısa çalışma ödeneğinden faydalanamayan ve Mart 2020 tarihinden sonra işten çıkarılıp işsizlik sigortasından faydalanamayan işçiler devletten günlük 39,24  yani aylık 1.177,20 lira destek alabilecektir.

Bu yazı ile bu zor zamanımızda aklımızdaki sorulara cevap bulan Av. Mustafa MÜJDE arkadaşıma kendim ve sizler adına çok teşekkür ederim.

Son olarak 1856 yılında başlayan birlikteliğin gücünü bu zor dönemlerimizde de dayanışmanın, iyiliğin, birliğin ve güzelliğin bizleri daha iyi günlere götüreceği inancını devam ettirerek ilk başta bu zor günde yılmadan çalışan sağlık emekçilerine ve tüm emekçilerimize teşekkürlerimizi borç biliriz.

Saygılarımla.

CORONTİNA’NIN İŞÇİ-İŞVEREN İLİŞKİSİNE ETKİSİ’ için 4 yanıt

  1. Fantastiskt text. Ska Rekommenderar till alla som inte har koll eller vill veta vad som händer i dagens läge

    Beğen

  2. Güzel insan bu güzel yazılarla takdir ediyorum sizi Her zaman güzel yazılarını Her zaman beklerim başarılar

    Beğen

Yorum bırakın